13 Eylül 2009

109 - 2020’ye Kadar Ramazanlar… Ve 30 Ağustos Resepsiyonları…

Geçen yıl bu zamanlarda bir yazı yazmıştım… “2017’ye kadar Ramazanlar…” başlıklı… Yanlış hesap yapmışım… 2017’de Haziran ayına denk gelecek Ramazan… Benim öngördüğüm sıkıntılar o zaman da devam edecek… O yüzden aslında 2020’ye kadar sürecek bu dönem…

Her şeyden önce günler uzun olacağı için oruç tutanların sayısı azalacak demiştim… Bu yıl görüyorum ki yıllardır düzenli oruç tutanlar bile beceremedi… Tutmuyorlar…

Gündüz vakti açık havada çay bahçelerine bakıyorsunuz, genelde dine belli bir yaştan sonra yaklaşık oruç tutmaya başlayan orta yaş üstü amcalar çaylarını içiyorlar… Onlar da vazgeçmiş oruçtan… Uzaklaşıyorlar…

Taksim gibi eğlence yerlerinde hayat kesintisiz devam edecek demiştim… Bir arkadaşım Ramazan’ın ilk günü Ortaköy’e gidiyor arkadaşlarıyla… Bir mekâna… İçki içmediği için mekân sahibi onları uyarıyor…

Tatil beldelerinde eğlence tam gaz devam edecek demiştim… Hiç Ramazan gelmemiş gibi… Öyle de oluyor… Ramazan’da tatile giden onlarca insan var tanıdığım…

Dini inancını oruca bağlayanlar uzaklaştıkça uzaklaşıyorlar inançlarından… Oruç tutmadıkları için…

Ama her şeye rağmen gelenekselleşmiş iftar sofraları devam ediyor… Tam iftar vakti sokaklar bomboş oluyor…

Yanıldığım tek konu, medyada bu konulara yer verilmemesi, provoke edilmemesi… Ne mutlu bana ki şimdilik yanılıyorum… Toplum bu konuda ikiye bölünmüyor… Belki de gündem sel ve benzeri başka konularla meşgul olduğundan…

Belki de birkaç yıl sonra yaşanacak söylediklerim… Ya da belki o kadar azalacak ki oruç tutanların sayısı, iftar saat 9’da olunca, tepki verecek insan da kalmayacak…

Yine de Ramazanların artık eskisi gibi yaşanmadığı ve yaşanmayacağı kesin… Aslında dini bir gerek olmasına rağmen, bizim geleneğimiz haline gelmiş Ramazanlar…

Önce bayramlar çalışanlar için tatil olmaya başladı birkaç yıl önce… Şimdi de Ramazan ayına ait gelenekler değişmeye başlıyor…

Belki de ben hala eskilerde kaldığımdan, geleneklere saygımdan, dine bakış açımdan ilginç geliyor bazı yaşananlar bana… Oruç tutmasam da… Tutanlara da tutmayanlara da eşit mesafede durmaya çalışsam da…

İlginç gelen bir olay oldu yaşadığım… 30 Ağustos’ta… Hayatımda katıldığım ilk 30 Ağustos resepsiyonunun davetiyesi ile başladı şaşkınlığım…

Başlangıç saati 20:30, iftarın 19:56’da olduğu gün… Yorumluyoruz davetiye alan ekip olarak… Herhalde yemek yoktur, iftar sonrasına göre planlanmıştır diye…

İftarı alelacele yapıp geçiyoruz resepsiyonun yapıldığı yere… Girişte bir kuyruk… Yemek kuyruğu… Şaşkınlık içindeyim…

İçeride yiyeceklerin yanında yapılan içecek servisi de ilgi çekiciydi benim için… Bira ve şarap kadehlerinin olduğu bir tepsi geçti bir ara önümden…

Genelkurmayın aldığı kararla belirlenen bu saat ve servis edilenler, Ramazanı hiçe sayar nitelikte gibi geldi bana…

Sonra düşündüm… Aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık… Bunu yapmasa da AKP yanlısı denecek… Yapıyor, AKP karşıtlığından kanaatimce…

Ne kötüdür ki Ramazan, İslam, Müslümanlık sanki AKP tekelindeymiş gibi bir algıyla, yanlış uygulamalar yapıyor her kurum siyasi nedenlerle… AKP karşıtı ya da yandaşı konumlanmayla… Yazık oluyor…

NUR ERDEM ÖZEREN

13.09.2009

Hiç yorum yok: