22 Ekim 2006

01 - 25 Yaşına Geldik, Artık Milletvekili Olabiliriz...

Miyiz acaba? 25 yaşına gelmiş biri milletvekili olabilir mi? 25 yaşında biri “milletin” “vekili” olabilir mi? Bizi mecliste temsil edebilir mi? Acaba bu mudur gençleri temsile sevk etmenin yolu? Bu şekilde siyasetle ilgilenmeleri sağlanabilir mi?

Ben şahsen inanmıyorum. Kendimi bugüne kadar hep geliştirmeye çalıştım. Yaşıtlarıma göre daha çok konuda bilgi ve fikir sahibi olmaya çalıştım. Şimdi bakıyorum da kendime, benden 25 yaşında milletvekili olmaz. Bana sorarsanız, 25 yaşında kimseden milletvekili olmaz.

Diyelim ki, lise mezunu biri 25 yaşına geldi. Günümüz şartlarında bu kadar çok üniversite varken bu ülkede, ve her yıl dörtyüzbine yakın öğrenci üniversiteye girerken, lise mezunu biri henüz 25 yaşında milletvekil olmamalı. Lise mezunu olup hayat tecrübesi oldukça fazla olan ilerlemiş yaşlardakilere değil lafım, üniversite “adam” etmez insanı, aman yanlış anlaşılmasın.

Diyelim ki üniversite mezunu 25 yaşında bir genç milletvekili olacak. Üniversiteyi bitirmesi, 23. Hele bir de erkekse, askerliği de ekleyin, 24. bir – iki yıllık hayat tecrübesi yeterli mi acaba bu milletin “vekili” olmak için. Bence değil. Varsayalım kendini geliştirdi lise ve üniversite hayatı boyunca. Yine de 25 yaşında birinin hayat tecrübesi yeterli olmaz bence bu milletin “vekili” olmaya. Olmamalı.

Bu milletin “vekili” olmak bu kadar kolay, bu kadar basit olmamalı. Bu kurum bu kadar basitleştirilecek bir kurum olmamalı. Ve bence 25 – 30 yaş arası milletvekilleri basitleştirecek meclisi.

Seçilenlerin kimler olabileceğini hayal edebiliyorum. Ya bir çok konuda fikri olmayan, sırf “bakın gençlere de meclise girme şansı veriyoruz” demek için aday olarak “listeye konan” gençler olacak, ya aşiret reislerinin oğulları olacak, ya da nüfuzu olan kişilerin çocukları olacak. Bir çoğu da, memleket meseleleri ile ilgili fikri olmayan, fikir beyan edemeyen, parti meclisinin kararına el kaldıran, orada herhangi bir “temsil” gücü olmayan gençler olacak. Bence...

İşin bir de “güç” boyutu var. 25 yaşında, henüz kendi ayakları üzerinde duramayan bir gencin önüne konan 250.000 dolara kaç genç hayır diyebilecek acaba? Zaten çok sağlam bir kurum olmayan siyaset kurumu daha da zedelenmez mi? Bu gençlere bu mantıkla yaklaşıp böyle ahlaksız teklifler geldiğinde nasıl tepkiler verebilecekler acaba...

Keşke aksi olsa, ama gençler kendini henüz bu kadar geliştirmiş durumda değil. 25 yaşında milletin vekili olacak kadar donanıma sahip kaç genç var bu ülkede? Biz daha gençleri oy kullanma konusunda bilinçlendiremedik, sıra temsil etmeye nasıl geliyor anlayamıyorum.

18 – 25 yaş arası genç seçmen sayısı yaklaşık 13 milyon. 40 milyon seçmenin % 30’u neredeyse. Ama geçen seçimde 10 milyon kişi sandığa gitmedi. Bir çoğu genç. Sandığa gidenlerin de ne kadarı “bilinçli” oy kullandı. Hangi partinin görüşünün, hedefinin, ülkeyi yönetme şeklinin ne olduğunu bilerek “seçim” yaptılar. Çok azı. Anne – babalarının veya arkadaşlarının oy verdiği partiye oy verdiler gidip.

Biz önce gençleri “oy verme” ve “memleket meseleleri ile ilgilenme” konusunda bilinçlendirmeliyiz. Gazetelerin 2. ve spor sayfaları ile ekleri dışında yerlerini okumaya alıştırmalıyız. Köşe yazarlarını okuma alışkanlığı edindirmeliyiz. Televole kültürü programlar, yarışmalar ve dizilerden biraz sıyrılıp haber ve tartışma programlarını seyretmelerini sağlamalıyız. O zaman belki sıra “seçmek”ten “seçilme”ye gelebilir. O zaman siyasetin gerçek önemini anlamış gençler yetişip milletin “vekili” olma hakkı verebiliriz belki de...

NUR ERDEM ÖZEREN
22.10.2006

Hiç yorum yok: