17 Ağustos 2008

63 - Ahmedinejad ve İstanbul Trafiği

Geçtiğimiz Perşembe – Cuma İstanbul’da herkes trafik çilesi çekti… Sebep? Ahmedinejad’ın ziyareti, gideceği yerlere güvenli gitmesi için önlem alınması… Değdi mi? Kim daha değerli? Ahmedinejad mı, İstanbullu mu?

Ben Cumhurbaşkanlarının, Başbakanların, Milletvekillerinin ve diğer üst düzey bürokrat ve devlet adamlarının her türlü imkânı kullanarak daha az zaman harcayacak şekilde iş yapmalarından yanayım… Onlar ülkelerini, şehirlerini, vatandaşlarını temsil eden insanlar ve onların her dakikası değerli…

En iyi ve donanımlı arabaya binmeyi de, özel uçak ve helikopterlere sahip olmayı da, özel korumaları da, daha birçok özel muameleyi de hak ediyorlar… Ve biz de bu kişileri bunu gerçekten hak ediyorlarsa seçmeliyiz…

Ancak burada iki önemli detay daha var… Birincisi, bu devlet adamlarının hangi devletin adamı olduğuna bakılmaksızın aynı imkânlar sunulmalı… Talabani – Barzani gibi istisnalar hariç…

İkincisi ve daha önemlisi ise, bizim devlet adamlarımıza o ülkede sunulan imkân ve uygulanan muamele ile karşılaştırıyor olmalıyız bir yandan da… Bize ikinci sınıf dünya ülkesi muamelesi yapan, Anıtkabir ziyaretini gereksiz bulduğu için Ankara’ya değil İstanbul’a gelen bir devlet adamına bir yerlerde bir tepki verilmeliydi devletimce…

Bunların yanında asıl yanlış olan ise, Ahmedinejad’ın kendi ülkesi vatandaşına verdiği değeri bizim kendi vatandaşımıza göstermediğimizi onun diline bile düşürerek “ben ülkemde yolları kapatmazdım” dedirtecek uygulamalar yapılması…

Aslında ne kadar halktan biri olduğunu gösterircesine Cuma namazındaki davranışları, verdiği demeçler, siyaset – din ayrımına dikkatle yaptığı açıklamalar, herkese ders verir nitelikteydi… Anlayana…

Trafiğe gelince, sorun sadece yolların kapanması da değil… Bunun hiçbir haber ve bilgi verilmeksizin yapılıyor olması… Bir gece önce hiçbir haber bülteninde ya da radyoda konudan bahsedilmemesi…

Eğer bir suikast düzenlenecekse, bu en beklenmedik anda ve yerde zaten gelecektir… Ayrıca bunu yapacak kişinin gözüne sokar gibi trafiği kapatıp o güzergâhta “buyur gel buradayız” demek de ne kadar güvenli bilemiyorum…

Sivil sıradan bir araçla trafiğin içinden geçerek gitmek daha mı az güvenli? Kimsenin Ahmedinejad’ın içeride olacağını tahmin edemeyeceği…

Bunu sadece bugüne ve Ahmedinejad’a da yüklemek yanlış… Daha 2,5 ay önce, 1 Mayıs’ta aynısını yaşamadık mı? Ya da ondan birkaç hafta önce Polis Bayramı’nda…

Her yapılacak gösteride, her gelen devlet başkanında, her önemli günde, adı önlem almak, uygulamada ne almak olduğu belli olmayan işler…

Kapat Taksim’i trafiğe, Beşiktaş’ı, Mecidiyeköy’ü, sonra alternatif yollarla İstanbul’da trafiği akıtmaya çalış… O alternatif yollarda da onlarca yol çalışması varken…

Yapılan onca hizmeti ve çalışmayı bir anda hiç eden uygulamalar bunlar… Vatandaşına verdiğin değeri gösteren…

Trafiğin durmasının sebep olduğu iş kaybını, yapılamayan toplantıların, gidilemeyen ofislerdeki kaçan çalışmaların, ekonominin önemli kısmının merkezi olan İstanbul’daki ekonomiye zararlarını düşünmeden yapılan düşüncesizce uygulamalar…

Ahmet Necdet Sezer’in yaptığı gibi kırmızı ışıkta durma şovunu da yapmayın halktan biriyim derken, sizin her dakikanız değerli olmalı, yapacak çok işiniz olmalı ve hiçbir yerde beklememelisiniz… Ama bunu yaparken de 15 milyon kişinin hayatını felç etmeye, hatta belki onlarca kişinin ambulans – yol problemi yüzünden hayatına sebep olmaya hakkınız yok…

NUR ERDEM ÖZEREN
17.08.2008

Hiç yorum yok: