21 Aralık 2008

80 - Bölünmüş Türk Halkı

Biz… Ve diğerleri… Ötekiler… Yıllardır Türkiye’de her dönem var olan bir gerçek… Çoğu zaman “birileri” tarafında yaratıldığı düşünülen…

Ama zamanla da farklı taraflar yaratılıyor… Bir gün “sağ – sol”sa taraflar, diğer gün “Türk – Kürt” oluyor…

50’lerde 60’larda sağ – sol kavgaları vardı… Tek partiden çok partiye geçtikten sonra “taraf” olma kavramı kendini göstermeye başladı…

Bir zamanların sağcıları – solcuları şimdi aynı partilerde… Yan yana siyaset yapıyorlar…

Zenginleşmeye başlayan Türkiye’de, yoksul – zengin ayrımı başladı sonra da… Zengin olmak suç ilan edildi… Başka bir “diğerleri” yaratıldı… Bir zamanların yoksullarından çıkan zenginler, geçmişlerini unuttu şimdi…

Zaman geçti, parti sayısı arttı, uçlara kayıldı, komünist – faşist ayrımı başladı…

Geçmişim komünistlerinden çıkan süper zenginler var, ama paralarını kaç kişiyle paylaştıkları meçhul… Unuttular komünist düşüncelerini…

“Diğerleri” tarafından Faşist diye adlandırılan bir zamanların milliyetçileri, kendilerinden olanları da kanunen kurtarmak uğruna, yıllarca karşısında oldukları Abdullah ÖCALAN’ı affeden kanunu kabul etmek için mecliste el kaldırdılar…

Bir ihtilal daha oldu… Bunlar bıçak gibi kesildi… Bu sefer de Türk – Kürt diye ikiye ayrılmaya başladık… PKK ateşledi, yıllarca aynı yerde yaşayanlar düşman ilan edildi… PKK ile Kürt olmak ayrımını yapamaz olduk…

Kürtçe konuşmak bile tehditler alırken, Ahmet KAYA’yı ülkeden def ederken, Sezen AKSU bile Kürtçe şarkı söyledi diye tepki alırken, 10 gün sonra TRT’nin bir kanalı 24 saat Kürtçe yayın yapacak, bir zamanların yasaklıları devletin ulusal resmi kanalında program yaparak devletten para alacak… Kadınlar için yapılan Güldünya albümünde Kürtçe bir şarkı var… Piyasada satışta…

90’lara geldiğimizde yeni bir ayrım daha ortaya çıktı… Dinci – laik… Laik – Antilaik… Refah Partisi siyaseten güçlendikçe, ona oy veren herkes dinci ilan edilip, laiklik kullanılmaya başlandı…

2000’lere geldik, AKP daha da güçlü geldi… Şimdi birileri, AKP’ye oy veren herkesi antilaik ilan ederek bir başka ayrıma gidiyor…

Bir süredir laik – antilaik diye ayrılmaya çalışıyoruz… Başını kapayanlara karşı başı kapalı olanlar… Sakallı ya da ince bıyıklılara karşı sinekkaydı tıraşlılar…

Geri kafalılarla ileri görüşlüler… Ama sadece siyaseten tuttu bu ayrım… Tabanda sertleşmedi henüz… Umarım sertleşmez de…

Şimdi bir yandan bu devam ederken, bunu tutturamayanlar şimdi yeni bir ayrımı körüklüyor, bir yandan yeni bir din temelli ayrımı alevlendiriliyor… Altını deşiyor… Alevilerle ilgili uğraşlarla… Alevi – Sünni…

Ama zamanla bu ayrımlar bitiyor… Sonra geçmişimizden utanıyoruz… “Diğerleri”ne alışarak…

Zaman geçecek, bu da bitecek… Bir bakmışsınız, diğerleri ile aynı saflarda yer almaya başlamışsınız…

“Birileri” her zaman Türk Halkı’nı bölmek için çaba sarf edecek… Her zaman bir diğerleri yaratılabilir…

Durumu sertleştirmek, “diğerleri”ni düşman gibi görmek, sadece bizi yıpratacak… Hem Türk halkını… Hem Türkiye’yi… Hem de şahsen bizi…

Kavga ettiklerimizi bir süre sonra kabulleniyoruz… Yüzlerine bakmak, birlikte iş yapmak, birlikte yürümek durumunda oluyoruz…

Taraf olmakla, düşman olmak arasındaki farkı ayırt edemiyoruz bir türlü… Ya düşmanız, ya tarafsız…

NUR ERDEM ÖZEREN
21.12.2008

Hiç yorum yok: