22 Şubat 2009

88 - Herkes Başkan…

Son günlerde yerel siyasetle çok iç içe olduğumdan bazı tespitler yapma imkânım oldu… Oluyor… Belediye Başkanlığı seçimleri, başkan adayları, meclis adayları ile ilgili…

Ulusal basına yansıyan Büyükşehir Belediye Başkanları’nın yarışı çok bambaşka bir şey… Onlar vatandaşa direk dokunma şansına çok sahip değil… Yani asıl siyaseti birebir dokunuşlarla yapmıyorlar…

Ama yerel siyaset öyle değil… Herkese birebir dokunmaya vakti oluyor adayların… Birçoğu dokunuyor da… Esnafa, çalışana, vatandaşa…

İşte burada da adayların havaya girmesi söz konusu… Yani vatandaşın adayları havaya sokması…

Bugün Tekirdağ’da hangi adaya sorsanız seçimin galibi… Çarşıda pazarda gezen her aday kendini seçimin galibi sanıyor ve ilan ediyor…

Bizim seçmenimizin gönlü çok geniş… Her adaya oyunu veriveriyor anında… Kimi görse, “oooo! çok güzel! işte! en yakışan Belediye Başkanı!” deyip, havaya sokuyor…

Bugün ben çıksam sokağa, bir parti adı vermeksizin Belediye Başkanı Adayı olduğumu söylesem, 3 gün sonra yanımdakiler benden önce havaya girip “kesin kazandın” derler…

Tabi bu da herkesin galibiyetini şimdiden ilan etmesine ve havaya girmesine neden oluyor… Sonra seçim günü toplu hüsran… Sürpriz…

Aslında her şey çok açık… Sürpriz falan yok… Ama dibimizde olduğu için her şey, körlük yaşıyoruz…

Bir de basın var… Seçim zamanını hasat zamanı gören bazı basın kuruluşları… Parayla haber satan… Her adayla ilgili haberin olumlu mu olumsuz mu olacağına açık arttırmayla karar veren… Olumlu haberin bulunacağı sayfaya bütçeye göre karar veren…

Dürüstçe ve gerçekten içinden gelenleri yazıp haberini değil yalnızca reklamını satmaya devam eden gazetelere değil lafım… Ama bu gerçekten de bahsetmemek olmazdı…

Siyasetçilerin kirlenmişliğini konuştuğumuz böyle dönemlerde, asıl kirlenmişliğin tüm insanlarda olduğunu gösteren örnekler bunlar…

Başka örnekleri de topluluk halinde hareket edenlerden görebiliyorsunuz… Birlikte oy kullanan, her seçim farklı bile olsa, seçim öncesi karar verip aynı partiyi destekleyen topluluklar…

Oyunu verirken hangi parti ya da adayın onlara değer verdiğini, onlara yaptığı ya da yapacağı bağışlarla belirleyenleri var… Kimin onlara daha iyi hizmet edeceğine, kimin onlara gerçekten değer verdiğine bakmadan…

İşte Türk insanının bu gerçekleri kirletiyor siyaseti… Siyasetçilerimiz yine toplumun aynası…

Bir de projeler var bu seçimde… İnkar etmemek gerekiyor ki, AKP sayesinde, artık siyaset “proje temelli” yapılmaya başlandı…

Ama bir bakıyorsunuz, herkes aynı projeleri vaad ediyor… Aklın yolu bir olduğundan… Asıl önemli olan projeleri anlatmak değil, seçmeni onları yapabileceğine inandırmak…

Hatta bazen öyle uçuyorlar ki, belediye sınırları dışında kalan işlerle ilgili projeler de “atıyorlar”… Uçmanın sınırı yok tabi… Neyin belediye hizmeti, neyin devlet hizmeti olduğunu bilmeden projeler anlatıyorlar…

Bir de meclis üyeleri var… Bugüne kadar o şehir için hiçbir hizmeti olmayan, proje bile üretemeyen, ama şehrin meclisinde söz sahibi olmaya talip olan…

Ne yapacağız bu ortamda bu seçimlerde bilemiyorum… Projelerle dolu… Birbirinden çalışkan başkanlarla… Adaylık aşamasını hemen geçivermiş… Oyunu satmayan seçmenlerle… Dürüst ve objektif basınla… Proje üreten, taşın altına elini koyan meclis üyeleriyle… Ama sonuç ne olursa olsun, “Herkes BAŞKAN!”

NUR ERDEM ÖZEREN
22.02.2009

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Bugüne kadar bir büyükşehirde genç olmuş ve oy kullanmış biri olarak ilk kez görev yaptığım bu küçük ilçede yaşıyorum anlattığın birebir dokunularak yapılan siyaseti. Öyle ki çocuklar bile çok içinde yaşıyorlar seçim heyecanını kendi aralarında tartışıyorlar bile. Güzel tabi adayla karşılıklı konuşup tartışmak...
Şöyle de bir durum var ki herkes birbirini tanıdığı ve bir şekilde seninle de tanış olma durumları olduğundan çok da rengini belli etme şansına sahip olamıyorsun çok yakınında ki insanlar hariç. Buda biraz “herkes başkan” durumuna sebep oluyor. Benim gibi siyasetin içinde olmayan ve buraya hizmet için gelmiş diğer insanlar içinde geçerli bir sıkıntı. Büyükşehirde çok daha rahat, kimsenin tepkisini çeker miyim, düşüncesine kapılmadan rengini belli edebiliyorsun heryerde...
Tabi burada da aynı atılıp tutulan vaatler, mevcut belediyenin kendi işi olmadığı halde yapacakmış yada kendi yapmış gibi gösterdiği projeler, hatta hiç hoş olmayan; bir ilçe amirinin bu kampanyalarda kullanılıyor olması... Bir öğrencimin(6 yaşında)
cümlesini aktararak durumu özetlemek isterim birde. Adaylardan birinin balon dağıttığını söyleyip “çok komik öğretmenim”dedi öğrencim. Neden diye sorduğumda da “bir karar versin bu amca başkan mı olacak baloncumu”dedi:) umarım gerçekten çalışacak olan kazansın, baloncular değil...

Adsız dedi ki...

Bugüne kadar bir büyükşehirde genç olmuş ve oy kullanmış biri olarak ilk kez görev yaptığım bu küçük ilçede yaşıyorum anlattığın birebir dokunularak yapılan siyaseti. Öyle ki çocuklar bile çok içinde yaşıyorlar seçim heyecanını kendi aralarında tartışıyorlar bile. Güzel tabi adayla karşılıklı konuşup tartışmak...
Şöyle de bir durum var ki herkes birbirini tanıdığı ve bir şekilde seninle de tanış olma durumları olduğundan çok da rengini belli etme şansına sahip olamıyorsun çok yakınında ki insanlar hariç. Buda biraz “herkes başkan” durumuna sebep oluyor. Benim gibi siyasetin içinde olmayan ve buraya hizmet için gelmiş diğer insanlar içinde geçerli bir sıkıntı. Büyükşehirde çok daha rahat, kimsenin tepkisini çeker miyim, düşüncesine kapılmadan rengini belli edebiliyorsun heryerde...
Tabi burada da aynı atılıp tutulan vaatler, mevcut belediyenin kendi işi olmadığı halde yapacakmış yada kendi yapmış gibi gösterdiği projeler, hatta hiç hoş olmayan; bir ilçe amirinin bu kampanyalarda kullanılıyor olması... Bir öğrencimin(6 yaşında)
cümlesini aktararak durumu özetlemek isterim birde. Adaylardan birinin balon dağıttığını söyleyip “çok komik öğretmenim”dedi öğrencim. Neden diye sorduğumda da “bir karar versin bu amca başkan mı olacak baloncumu”dedi:) umarım gerçekten çalışacak olan kazansın, baloncular değil...