29 Nisan 2007

19 - Benim Değerlerimi Bana Bırakın...

Siyasi partilerin benim değerlerimi bana karşı kullanmasına deliriyorum.. Ve bunu kullanan diğer tüzel kişilere ve kurumlara da.. Bunu yapan siyasi partilere hiç bir zaman sempati duymadım, duymayacağım..

Ben Türk’üm, ve Türk milliyetçisiyim, Türklüğe bağlıyım.. Ben Müslüman’ım, dinimi kendimce yaşıyorum.. Bu benimle Allah arasında.. Ben Laik’im.. Dini bir yönetim istemiyorum.. Dinimi ayrı, devlet yönetimimi ayrı görüyorum.. Ben Atatürkçü’yüm, Atatürk’ü herkesten iyi anlamak için öğrenmeye çalışıyorum... Hayatını, savaşlarını, devrimlerini, bu ülkeyi nasıl kurduğunu.. Ben herkesten daha demokratım, daha demokratiğim.. Her türlü yönetimin seçimle gelmesi gerektiğine inanıyorum.. Ben Cumhuriyetçi’yim, Cumhuriyet’ten başka bir yönetimle yönetilmek istemiyorum.. Türk olan da, Kürt olan da bu ülkenin vatandaşı benim için.. Birbirine düşman iki toplum değil.. İşçiden de yanayım, patrondan da.. İkisi de gerekli bu ülkeye, ve onlar düşman değil..

Türklüğü kullanan kesimlerden daha iyi biliyorum Türk Tarihi’ni.. Türklüğün ne demek olduğunu, değerlerini, geçmişini.. Sadece onlar mı Türk? “Diğerleri” Türk değil mi? Türklüğe bağlı değil mi? “Türklük” ve “Türk Milliyetçiliği” kimsenin tekelinde değil..

Dini kullanan kesimlerdekiler benden daha müslüman değil.. Ben onlardan daha layıkıyla yaşıyorum dinimi.. İçim dışım bir.. En çok da “kul hakkı”na dikkat ediyorum.. Onlar benim kadar değer veriyor mu “kul hakkı”na..? Bir tek onlar mı Müslüman? Ben Müslüman değil miyim? “Müslümanlık” kimsenin tekelinde değil..

Laik olduğunu iddia edenler, dinin devlete karışmamasını isterken, devlet olarak dine müdahele hevesi içindeler.. Bu mudur “Laiklik”? Dini yönetim de istemiyorum, devletimin insanların dinlerini yaşamalarına karışmasını da.. Laikliği savunanlar mı istiyor sadece “Laik Devlet”i? “Diğerleri” şeriat düzeni mi istiyor? “Laiklik” kimsenin tekelinde değil..

Atatürkçü olduğunu söyleyenlerden daha Atatürkçü’yüm.. Atatürkçülük onun rozetini takmakla olmuyor, onu savunduğunu söylerken “diğerleri”ne saygısız olmayı gerektirmez.. Atatürk bu ülkede “parti” falan kurmadı.. “Atatürk’ün partisi” yok, “Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti” var.. “Atatürkçülük” kimsenin tekelinde değil..

“Demokrat” olduğunu söyleyenlerin parti içi yönetimlerde demokratik olmayan yöntemler kullanması, ne kadar “demokrat” olduklarının göstergesi.. Bir tek siz mi “demokrat”sınız? “Demokrasi” kimsenin tekelinde değil..

Cumhuriyet isteyenler için, “diğerleri” “Monarşi” isteyenler mi? “Padişahlık” mı istiyorum ben? Başka bir yönetim biçimi mi? “Cumhuriyetçilik”in temel niteliklerine ters davranışlar sergileyip, sonra “Cumhuriyetçi” olduğunu söyleyenler ne kadar “Cumhuriyetçi”? “Cumhuriyet” ve “Cumhuriyetçilik” kimsenin tekelinde değil..

Zengin olanın düşmanı mı fakir olan? Fakirlerin ekmeğini veren patronları kötü insanlar mı? Zengin olmaları suç mu? Zengin oldukları için kötü insan mı olmaları gerekiyor? Merhametli ve iyi insan olamazlar mı? Fakir olan bir gün para kazanıp zengin olunca “kötü insan” mı olur? Zenginlik gelip geçici.. Kimse sonsuza kadar zengin olamaz.. Önemli olan maddi zenginlik değil.. Ben zengin de değilim fakir de.. Beni nereye koyacağız?

Kürtler Türkler’in düşmanı mı? “Kürt Millyetçiliği”ne ne gerek var? Aynı topraklarda yıllardır yaşayanları şimdi düşman ilan etmeye çalışmayın.. Bu vatanda yaşayan herkes benim için “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı”.. Sadece Türk kökenli olanların tekelinde değil Türkiye Cumhuriyeti..

Ezan’dan da, 10. yıl Marşı’ndan da, Mehter Marşı’ndan da, Atatürk’ten de, onun Laiklik söylemlerinden de, Cumhurtiyet’inin değerlerinden de, demokratik seçimlerden de, zenginden de, fakirden de, Kürt arkadaşlarımdan da, soğumak istemiyorum bu insanlar yüzünden.. Kullanmayın bunları.. Onlar kimsenin tekelinde değil.. Benim..

Beni bunlara “karşı” veya “taraf” olmaya zorlamayın.. Ben bu değerlerin hepsine sahibim.. Hiçbiri sizin değil.. Bu milletin değerleri.. Bu değerlerin hepsine saygılı olun, kullanmayın.. Ülkeyi bölmeye çalışmayın.. Bunları kullanan herkes benim gözümde “bölücü”dür..

Bana icraatlarınızı anlatın.. Yapacaklarınızı.. Çözüm önerilerinizi.. Projelerinizi.. Bırakın işkembeden attığınız basit söylemleri.. Kullanmayın “benim” değerlerimi “bana karşı”... Böyle siyaset olmaz..

NUR ERDEM ÖZEREN
29.04.2007

Hiç yorum yok: