31 Mayıs 2009

100 - Elveda Kurumsal Hayat…

30 Nisan itibariyle 5 yıllık kurumsal hayatım sona erdi… Mezun oldum o okuldan da…

Gerçekten kendimi mezun olmuş gibi hissediyorum… Çok şey öğrendim çünkü… Ve bunları herkesle paylaşmak için sabırsızlanıyorum…

Aklıma geldikçe, gençlerle, yeni mezunlarla, üniversite öğrencileriyle paylaşacağım… Gerek burada yazılarımda… Gerek birebir görüşmelerle…

Eminim kurumsal şirketlerde çalışan birçok arkadaşım da “evet yaaa… aynen… aynı benim yaşadıklarım…” diye okuyacaklar yazılarımı…

Yıllardır istediğim, beklediğim özgürlüğe kavuştum… Üzerimden ağır bir yük kalkmış gibiyim…

Artık oynamam gereken bir rolüm yok… Birlikte çalıştıklarınız için, sizin için, üstünüzle, altınızla, müşterilerinizle, iş arkadaşlarınızla, iş ortaklarınızla iletişiminiz, konuşmalarınız için, davranışlarınız için biçilmiş bir görev var… Ve siz onu oynuyorsunuz…

Herkesin rolleri var… Herkes o role uygun davranışlarda bulunman gerekiyor… O role uygun değilseniz, ya da rolünüzü güzel oynayamazsanız, herkeste rahatsızlıklar oluşuyor…

Kuralların dışına çıkarsanız, doğal, kendiniz gibi olursanız, ya müşterileriniz, ya üstünüz, ya da iş arkadaşlarınız sizi sevmeyebilir… İşinizdeki başarınızı etkileyebilir…

Bazen inanmadığınız şeyleri yapmanız gerekir… Hatta müşterilerinize veya iş arkadaşlarınıza yalan söylemenizi bekleyebilirler…

Kurumsal hayatta mutlu olanlar, ya işe yeni başlamış ya da yeni terfi etmişlerdir… Ya da belki yatay pozisyon değişikliği… Ama bu mutluluk da 6 ay ile 2 yıl arasında değişir karakterinize göre…

Ha tabi bir de işinizin size ne kadar uygun olduğu da önemlidir… Ki size uygun değilse 6 ay bile sabredemezsiniz…

Bir başka önemli kriter de iş arkadaşlarınız ve üstlerinizdir… İş arkadaşlarınızla mutluysanız bu süreyi uzatan bir faktör olur… Ki benim için ilk 4 yıl öyleydi…

Dayanılmaz yöneticilerle çalışabilirsiniz… Yöneticilikten nasibini almamış, saygı duymadığınız kişilerin sizin veya farklı bölümlerin yöneticisi olduğunu gördükçe şirketinize inancınızı yitirirsiniz… Motivasyonunuzu da tabi…

Şirkette tanıdığınız bazı insanların nasıl o pozisyonlara geldiğine hayret edersiniz… Kimisi zamanla, kimisi ikili ilişkiler ve doğru rolleri oynayarak… Kimisi ise bambaşka nedenlerle…

Ama bunların hiçbiri sizin de iyi ve başarılı bir yönetici olmayacağınız anlamına gelmez… Burada en önemli faktör “ŞANS” devreye girer… Doğru zamanda doğru şansın önünüze çıkması…

Yoksa genelde ne kadar iyi performans sergilersen sergile, “pozisyon açılmaz”, “kendini geliştirmen beklenir”, üsttekiler gitmez, şirket büyümez, sen muhteşem de olsan sana özel pozisyon açılmaz…

Bazen de açılabilir tabi… Çeşitli nedenlerle… Yukarıda yazdığım…

Yani… Kurumsal hayat öyle İ.K. eklerinde yazdığı gibi, şirketlerin web sitelerinde anlattığı gibi pek değildir… Ne yazık ki…

İlk günlerdeki heves ve heyecanınız her geçen gün törpülenerek yok edilebilir… Hayal kırıklığı yaşayabilirsiniz…

Bütün bunlar kendi işini yaparken de karşına çıkacak diye düşünenler var şimdi eminim… Yok… O öyle değil…

Hesap vermen gereken kimse yok orada… Tek sorumlu olduğun kişi kendinsin… Her şeyin bedelini kendin ödüyorsun…

Bu arada… 100. yazım olmuş… Güzel bir duygu… Bu yazı da tam 100. olmaya yakıştı…

NUR ERDEM ÖZEREN
31.05.2009

1 yorum:

gizem dedi ki...

Bizler kurumsal yapılar içinde bize biçilen rolleri oynamaya devam ederken seni çok içten tebrik ediyorum cesaretinden dolayı.
Hayatın altını üstüne getirmekte fayda var aslında. Altı üstündeyken daha iyi olabiliyor hayat bazen... sende başka sularda başka rüzgarlar aramaya yeni yollara çıktın, yolun açık olsun erdemcim...sen bu çalışmayla zaten başarıyı bulursun bundan eminim, onun için şansın ve tüm güzelliklerin seninle olmasını diliyorum...
Bu yazıları okumaktan müthiş zevk alan biri olarak 100. yazını ayrıca tebrik ediyorum:)